12 Ekim 2016 Çarşamba

Sen de mi be Sabahattin Ali?

Anadolu kültürü, kadın emeği sömürüsünün, evlilik ile taçlandırıldığı bir kültür. En entellektüel bünyelerde dahi baş gösterebilen bu hastalıklı zihniyetin, sadece kadının hayatını değil erkeğinkini de ne derece baltaladığını gösteren bir mektup paylaşacağım şimdi. Bir çoğumuzun okurken iç geçirdiği kitaplarında, beyefendiliğin izlerini sürdüğümüz Sabahattin Ali'nin bir zamanlar kendince haklı(!) gerekçelerle tutku ile sevdiği sevgilisinden ayrılarak nasıl da acınası bir evliliğe yelken açtığını görüyoruz mektupta.


Benzer hisleri Attila İlhan'ın; "Karımla entelektüel olmadığı için evlendim." dediğini öğrendiğimde de hissetmiştim. "Biraz muhabbet etseniz onları camdan atmak istersiniz" diye de ilave etmişti aynı söyleşide Sayın İlhan. Şimdi bu mektubu okuyunca "Ah be Sabahattin! Sen de mi!" dedim ister istemez. Demek eş adayın "o masumelerden" ve demek ev işlerini biri yapsın da sen de rahatça yazarlığını sürdür diye evleniyorsun öyle mi? Basitçe "o pek mühim erkekliğiniz batsın!" feryadını atmadan önce söylemek istediğim bir kaç şey daha var. Sizler de ezme cüretini gösterdiğiniz onca kadını samimiyetsiz ilişkilerinize hapsederken, aslında gayet de mutlu olabileceğiniz hayat arkadaşlarınızı konformist bencilliğinize tercih edecek kadar güçsüzsünüz işte. Sana da yazık olmuş bence biraz, ama içten içe de "oh olsun" demedim değil. Ve evet, erkekliğiniz batsın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder